ANKARA – Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, geçtiğimiz hafta, Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, Hatay Milletvekili Can Atalay, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman ve eski milletvekili Hüda Kaya’yı ziyaret etti.
‘CAN ATALAY DURUMUNUN NETLEŞMESİNDEN MEMNUN, ‘ÖNÜMÜZÜ GÖRÜYORUZ’ DİYOR’
Atalay’la milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin değerlendirmeler yaptığını ifade eden Yeneroğlu, “Her şeyden önce benden çok daha olumlu ve umutlu. Şunu söylüyor her gün, saat başı spekülasyonlarla geçiyordu. Şimdi durumun netleştiğini ve bunun daha iyi olduğunu ifade ediyor. ‘Önümüzü görüyoruz, sürüncemede bırakılmaktansa bu şekilde açıklığa kavuşması daha iyi oldu’ diyor. Bundan sonraki süreçte önünü görme açısından da daha iyi bir noktada olunduğunu ifade ediyor” diye konuştu.
‘CAN ATALAY HAYAT DOLU VE UMUTLU’
Atalay’ın milletvekilliği düşürüldükten sonra Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru daha yaptığını hatırlatan Yeneroğlu, “AYM kararının gecikmeden çıkmasını bekliyor. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’de Gezi olayları ile ilgili verilen kararın ne kadar hukuksuz olduğunu teyit etmişti. Şimdi AYM bir tutum ortaya koyacak” dedi.
Can Atalay’ı her ziyaretinde çok motive ve umutlu gördüğünü belirten Yeneroğlu, “Onu böyle hayat dolu, böyle sevgi dolu gördüğüm her ziyaretimde ben mahcup oluyorum” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay konusunda önceki iki kararına aykırı bir karar vermemesi gerektiğini belirten Yeneroğlu, aksi durumun AYM’nin kendi içtihatlarını çiğnemesi anlamına geleceğini belirtti. Yeneroğlu, “Farklı bir durum olması hepimizi başka bir çaresizlik evresiyle karşı karşıya bırakır. Çünkü burada mesela Can Atalay’ın çok çok ötesinde. Hepimizi tehdit eden Anayasızlıkta koşar adımlarla ilerleten bir süreç olur” dedi.
‘CAN ATALAY BİR AN EVVEL MİLLETVEKİLLİĞİNİN HAKKINI VERECEK ÇALIŞMALAR YAPMAK İSTİYOR’
Can Atalay’ın tüm senaryolara hazırlıklı ancak sürecin gidişatına dair iyimser olduğunu belirten Yeneroğlu, “Bir an evvel görevine dönüp, milletvekilliğinin hakkını verecek bir çalışma içerisinde bulunmak istiyor. Cezaevinde bulunmasından ziyade sorumluluklarının üzerinde duruyor” ifadelerini kullandı.
Tayfun Kahraman’ın da benzer bir motivasyona sahip olduğunu belirten Yeneroğlu, “Bakın Anayasa geçerli değil, yasa geçerli değil, peki ne geçerli? Tayyip Bey’in keyfi tutumu geçerli. Şimdi ben Osman Kavala’yı içeride tutma kararında ısrarlı olunduğunu ve bunun ne kadar büyük bir hukuksuzluk olduğunu bilmesem diyeceğim ki ‘şu boyutu var, bu boyutu var’. Can Atalay, Tayfun Kahraman da böyle. Ama Tayfun Kahraman bana diyor ki; ‘Ümidinizi yitirecek anlara geldiğiniz zaman kızına kavuşmak isteyen bir babanın halini düşünün.’ Bundan daha kahredici bir cümle olamaz.”
‘KAVALA GİDİŞATIN BÖYLE SÜRDÜRÜLEMEYECEĞİNİ BİLİYOR’
Osman Kavala ile görüşmesine ilişkin de bilgi veren Yeneroğlu, şunları söyledi: “Kendi halini, kendi durumunu, ağırlaştırılmış müebbet almış olmasını telaffuz bile etmeyen, aklının ucundan geçirmeyen bir kişi. Benimle de hep kitap sohbeti yaptı. Mesela en son Müslüman düşünce geleneğinde otoriterizm nasıl tartışılmayan bir hale geldiğini konuştuk. Ulemanın ne zaman otoriterizme tam manasıyla teslim olduğunu tartıştık. Osman Bey bu konuları konuşurken de çok makul ve çok gerçekçi. Buradaki gidişatı, totaliter rejimlerle mukayese eden bir tutumu yok. Gayet gerçekçi olarak olayları değerlendiriyor, gidişattan endişe ediyor ama umudu var. Bu gidişatın böyle sürdürülemeyeceğini belirtiyor. Ekonominin yerel seçimlerden sonra çok daha kötüye gideceğini ve iktidarın hukuka dönmesi dışında bir imkânı olmadığını söylüyor. İktidarın hukuka dönmesi konusunun öncelenmesi gerektiğini düşünüyor. Psikolojisi bozulmuş değil, ümitsiz bakış açısında değil. Çok umutlu, bu gidişatın bir çıkışı olması noktasında çok düşünen bir insan.”
HÜDA KAYA HUKUKSUZ BİR BİÇİMDE TUTUKLU
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hüda Kaya’yı da ziyaret eden Yeneroğlu, Kaya’nın çok fazla kitap okuduğunu, kendisini geliştirmeye çalıştığını söylediğini aktardı. Yeneroğlu, “Kaya, üç aydır tutuklu ama neden tutuklu olduğuna dair ortada net bir şey yok. Gözaltına alınması, tutuklu bulunması hukuksuz. ‘Bunu biz yargılayacağız, bu bizi rahatsız etti’ diyorlar. Tutuklama kararı verdikten sonra gerekçe arayan bir süreç maalesef.
